Kentin tek balıkçısı olan Hülya Döner, erkek kardeşiyle birlikte balıkçılık mesleği devam ettirerek hem geçimini sağlıyor hem de bir aile geleneğini yaşatıyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren iş başında olan Döner, hem Kilis halkına taze balık sunuyor hem de bayanların her alanda başarılı olabileceğini kanıtlıyor.
Zorlu hava koşullarına ve fizikî güce dayalı bir meslek olmasına karşın işini severek yaptığını belirten Döner, “Dedem, bu mesleği yıllarca severek yaptı. Onun müsaadeden giderek bu geleneği sürdürmek benim için bir onur” dedi.
“BU İŞ BİZİM YALNIZCA GEÇİM KAYNAĞIMIZ DEĞİL, TIPKI VAKİTTE DEDEMİZDEN KALAN BİR MİRAS”
Mesleğe nasıl başladığını anlatan Hülya Döner, “Kardeşim Uğur’un uyumunda ve ailemizden gelen balıkçılık deneyimini harmanlayarak, Kilis halkına en güzelini sunmaya çalışıyoruz. Her gün sabahın erken saatlerinde tezgahlarımızı hazırlıyor, halkımıza taze ve sağlıklı balıklar sunabilmek için hijyenik kurallara azami itina gösteriyoruz. Balıklarımızı saklama ve sergileme süreçlerinde çağdaş soğutma sistemleri ve buz makineleri kullanıyoruz. Hem dükkanımızın paklığını hem de balıkların tazeliğini sağlamak bizim için kıymetli önceliklerden biri. Bu iş bizim yalnızca geçim kaynağımız değil, birebir vakitte dedemizden kalan bir miras. Bu yüzden her gün işimize daha fazla itina göstermeye çalışıyoruz. Karadeniz’in Azize Ablası varsa Kilis’in de Hülya Ablası var” formunda konuştu.
“KİLİSLİLER BALIĞA AĞIR İLGİ GÖSTERİYOR”
Kilis halkının en çok Karadeniz hamsisi, istavrit, çinekop ve mezgit tükettiğini belirten Döner, “Kilis halkı artık balık kültürünü benimsedi ve sağlıklı beslenme için balığı tercih ediyor” sözlerini kullandı.
Balıkları sağlıklı ve hijyenik formda koruma ettiklerini vurgulayan Döner, “Balıklarımızın taze kalması için 2-3 kilo biçiminde azar azar dışarıya çıkarıyoruz. Balıkların tazeliği korumak bizim için değerli öncelik” diye konuştu.